Nazım Hikmet, Abidin Dino’ya; “Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye sorar. Abidin Dino, soruya resimle değil tıpkı Nazım Hikmet gibi şiirle cevap verir. ….
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi; ne boya… diyerek şiiri bitirir.
Konuksever, sevgi saygı, dostlukla dolu, yüzü gülen dünyada eşi benzeri olmayan yemyeşil dağları ve masmavi tertemiz denizle çevrili mutlu kentimiz SİNOP ve ilçesi AYANCIK. Sizin resimlerinizi doya doya yapmak istiyorum. Yemyeşil ormanlarınızı, masmavi denizlerinizi, mutlu yüzlerinizi boyalarım bitinceye kadar ellerim duruncaya kadar tuvalime taşımak istiyorum.
Senin akciğerlerini keseceklermiş. Senin kan damarlarını yok edeceklermiş. Sinop Nükleer Enerji Santrali’ni kuracaklarmış. Evet evet yeni öğreniyorum. Kahroluyorum. İçim acıyor. Sinop İnceburun Yarımadası’nın deniz kenarında nükleer enerji santrali kurulacakmış. Kimseye sormadan, bilgi vermeden. Neden? Bilmiyorum..
Japonya ile anlaşma yapılmış. Santral yapılacakmış. 2017 yılında inşaasına başlanacakmış. Santralin 1100 MWe’lik 4 reaktör ünitesiyle 4.400 MWe toplam kurulu güce sahip olması tasarlanmış bile. Hesaplar da yapılmış!..
2012 verilerine göre İstanbul’un sadece %1,07 ‘si kadar enerji tüketimine sahip olmasına rağmen, 4.400 MWe kapasiteli bu santral niçin Sinop’a yapılıyor? Bilmiyorum.
Deprem riski taşıyan bu bölgede Sinop Nükleer Enerji Santrali yapılması doğru bir kararmıdır? Bunu da bilmiyorum.
Bu coğrafi güzelliklerin kıyımına gönüller razı mı?
Nükleer Enerji Santrali ni kabaca şöyle anlatmak istiyorum. Nükleer santrallerde kullanılan tepkimeler, atom bombası teknolojisi gibi faaliyetlerdir. Zenginleştirilmiş uranyum elementine ihtiyaç vardır. Uranyumun fisyon tepkime bölünmesi sonucunda çok yüksek miktarda enerji ortaya çıkar. Ortaya çıkan enerji kontrol edilmediği takdirde ölümcül sonuçlar kaçınılmazdır. Tıpkı , 11mart 2011 tarihinde başlayan ve halen devam eden Fukuşima I Nükleer Santrali kazaları gibi. Atmosfere radyoaktif madde salınmasına sebep olan olaylar dizisi gibi. Nedeni 9 şiddetinde meydana gelen depremdir. Deprem bilimcilerden öğrendimize göre, Türkiye de bir deprem bölgesidir.
Nükleer enerji santralleri kurulması önemlidir ayrıca kurulduktan sonra işletmesi de önemlidir. Kurulduktan bir müddet sonra NES işletmesi, taşaronlar tarafından ya yaptırılırsa ne olacak? Bilmiyorum ve cevabını duymak bile istemem. Ancak çok iyi bildiğim ve çok sevdiğim bir söz vardır.
“Bütün mutsuz olanlar, yalnız kendi mutlulukları peşinde koşanlardır. Bütün mutlu olanlar ise başkalarının mutlu olması için çalışanlardır.”
Bu mutlu kentimizi ‘ ne olur’ mutsuz etmeyelim. Mutsuzluğu adım adım yaymayalım. Bırakalım ‘Kayın ve Göknar ormanlarımız’ ruhlarımızı beslesin. Bırakalım, Sinop ormanları kuşların, sincapların, yaban hayvan barınağı olmaya devam etsin. Ormandaki ağacın, taşın, dikenin, adaçayının, toprağın, yaprağın görevini engellemeyelim. Ormanların ekosistemini bozmayalım. Çocuklarımızın, torunlarımızın da, benim gibi Sinop’u, Ayancık’ı görmelerine izin verelim ve onlarda o eşsiz güzellikleri görsün ve yaşasın. Hatta dünya görsün bu güzel kentimizi.
Ormanlar, bitkiler ve hayvanlar için doğal su kaynaklarımızdır. Kar ve yağmur sularını tutarak sellerin oluşmasını önler ve yeraltı sularının oluşmasına yardım eder. Yeni çöllere fırsat vermeyelim. Ormanlar sıcağı, soğuğu dengeler, yaz sıcaklığını azaltırken kış sıcaklığını artırır, radyasyonu önler. Doğal afetleri önler, ülke turizmine katkıda bulunur.
Dinimiz, ağaç dikmeye ve yeşil alanları korumaya büyük önem verir.
Bu güzel şehrimizi, mutlu kentimiz Sinop’u ve mutlu insanlarını mutsuzlaştırmayalım.
Yazımı Atatürk’ün sözleri ile bitirmek istiyorum.
“Kişinin yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır”. Gelecek nesillerde, tıpkı benim gibi, bizim gibi yeşil/mavi Sinop-Ayancık ve yaşayan mutlu yüzleri görsün.
Geleceğimizi kimyasal zehirlere teslim etmeyelim. Geleceğimize geri dönüşü olmayan mutsuzluklar bulaştırmayalım.
Mutlu ve sağlıkla kalın
Salime Kaman
21.Eylül 2014
SİNOP NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ
Gönderildi
Bir yanıt yazın